Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu resmi tarih olarak 29 Ekim 1923 olsa da aslında öncesine dayanan bir dizi askeri, siyasi ve ekonomik olaya dayanıyordu. Cumhuriyet oldukça uzun bir süreçte, zorlu koşullar altında kurulmuştu. Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde tüm dünyanın tarih sahnesinden silineceğini düşündüğü bir ulus yeniden tarih sahnesine çıkıyordu.
Gelin şimdi birlikte sonu Cumhuriyet’e çıkan bir yolculuğa çıkalım.
28 Temmuz 1914 – 1. Dünya Savaşı
Dünya, daha önce hiç görülmemiş büyüklükte korkunç bir savaşın içine sürüklenmişti. Başlangıçta Osmanlı Devleti, savaşın dışında kalmak istediğini belirtmişti, ancak İttihat ve Terakki yönetimi, Almanya’nın yanında savaşa katılma kararı aldı. I. Dünya Savaşı, Osmanlı’nın sonunu getirecek ve Cumhuriyet’in ilk adımını atacaktı.
30 Ekim 1914 – İkinci Balkan Savaşı ve Savaşa Giriş
Osmanlı Devleti, başlangıçta tarafsız görünmüştü, ancak Yavuz ve Midilli savaş gemilerinin Rus limanlarını bombalamasıyla birlikte Osmanlı, savaşa dahil oldu. İtilaf Devletleri, Osmanlı’ya savaş ilan etti ve sonucunda Anadolu işgale uğradı.
30 Ekim 1918 – Savaşın Sonu
Osmanlı’nın savaşa girişinden tam dört yıl sonra, Mondros Anlaşması ile savaştan büyük bir yenilgiyle ayrıldı. Anlaşma, Osmanlı’nın tüm askeri birliklerini dağıtmayı içeriyordu.
19 Mayıs 1919 – Samsun’a İlk Adım
Mondros Anlaşması’nın ardından dağılan Osmanlı ordusu yüzünden Anadolu’da merkezi sistem çökmüştü. Aynı zamanda İstanbul da işgal kuvvetleri tarafından ele geçirilmişti. O sırada bir subay olan Mustafa Kemal, 19 Mayıs’ta Samsun’a ayak bastı. Bu hareketi sembolik bir şekilde Cumhuriyet’e giden yolda en önemli adımdı. Mustafa Kemal, sonrasında İstanbul’a Cumhurbaşkanı olarak dönecektir.
22 Haziran 1919 – Amasya Genelgesi
Mustafa Kemal, Mondros Anlaşması’nın kabul edilemez olduğunu düşünerek Anadolu’da bir direniş hareketi başlatmak için Amasya’dan yayınladığı genelgeyle ulusal egemenlikten bahsetti ve işgale karşı koymaya hazır olunmasını talep etti.
23 Temmuz 1919 – Erzurum Kongresi
Ulusal egemenliğin koşulsuz olarak gerçekleştirilmesi için karar alınan Erzurum Kongresi, milli mücadelenin nasıl olacağının karara bağlandığı bir toplantıydı. Kongreye Mustafa Kemal başkan olarak seçilmiş ve vereceği kararlar uygulanmaya koyulmuştur.
4 Eylül 1919 – Sivas Kongresi
Anadolu’nun işgaline son vermek ve bağımsızlık kazanmak için Sivas’ta bir araya gelen temsilciler ancak askeri bir direniş ile düşman işgaline son vereceklerini ifade etmişlerdir. Erzurum’da daha önceden alınan kararlar ulusal hale getirilmiş ve mutlak koşulda bağımsızlığın sağlanması gerektiği kararı alınmıştır.
28 Ocak 1920 – Misak-ı Milli
Mondros Anlaşması sonrasında Osmanlı birlikleri dağıtılmış ve Anadolu işgal edilmiştir. İstanbul’da toplanan son Meclis-i Mebusan’da Misak-ı Milli kararları kabul edilmiştir. Bu toplantıya Mustafa Kemal katılmamış ancak onun isteklerini temsilen heyet bulunmuştur. Alınan kararlar işgal edilen toprakları düşmandan kurtarmak ve çizilmiş sınırları hayata geçirmektir.
6 Mart 1920 – Meclisin Kapatılması
İstanbul, İngiliz işgali altında olduğundan yönetim bilfiil kendilerinin elindeydi. Şehirde ve ülke genelinde artan huzursuzluğu gidermek için İngilizler daha katı kararlar aldı. Bunun sonucunda Osmanlı Mecl isi dağıtıldı, üyeleri yani milletvekilleri sürgüne gönderildi.
23 Nisan 1920 – Yeni Meclis
Cumhuriyet’e giden yolda en büyük adım olan Büyük Millet Meclisi, Ankara’da açıldı. Osmanlı Meclisi’nin dağıtılması sonrasında kurucu bir meclis zorunluluğu doğmuştu. Bunun için Mustafa Kemal öncülüğünde karar alındı ve Ankara’da meclis açılışı yapıldı. Artık Milli Mücadele için alınacak kararlar Meclis onayı ile gerçekleşecekti.
10 Ağustos 1920 – Sevr Antlaşması
Osmanlı’nın asıl sonunu getirecek ve Anadolu’nun da işgal edilmesine yol açacak gelişme ise 10 Ağustos tarihinde yaşandı. Fransa’da bulunan Sevr bölgesindeki İtilaf Devletleri ile Osmanlı arasında savaşın bedeli üzerine nihai anlaşma imzalandı. Bu anlaşma kapsamında Anadolu’nun İtilaf Devletleri tarafından paylaştırılması kararlaştırılmıştır. Anlaşmanın hemen sonrasında da İtilaf Devletleri Anadolu’ya daha fazla asker çıkarmışlardır. Osmanlı Devleti’ne sadece günümüz İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerinden birkaç parça bırakılmıştır.
23 Ağustos – 13 Eylül 1921 – Sakarya Meydan Muharebesi
Cumhuriyet’in askeri anlamda kuruluş temelleri için Sakarya Meydan Savaşı büyük önem taşımaktaydı. Yunan birlikleri, İngilizlerin desteği ile Anadolu’ya çıkmış ve Ankara’ya doğru yürümekteydi. Ancak Sakarya Nehri kenarında Yunan ve Türk kuvvetlerinin savaşı bu durumu tersine çevirmiştir. 22 gün süren savaşta iki taraf da ağır kayıplar vermiştir. Ancak savaş sonucunda Yunan tarafı geri çekilişini başlatmıştır.
26 Ağustos – 18 Eylül 1922 – Büyük Taarruz
Cumhuriyet’in askeri tarafını nihai zafer ile sonuçlandıracak olan Büyük Taarruz olarak adlandırılan savaşlar, büyük fedakarlıklara sahne olmuştur. Yunan birliklerine nihai darbeyi indirmek ve tamamen Anadolu’dan uzaklaştırmak için hazırlıklara giren Milli Mücadele birlikleri, gerekli hazırlıkları yaptıktan sonra 26 Ağustos’ta saldırıya geçmiştir. Bu ilerleme ile 9 Eylül’de İzmir’e Türk ordusu girmiş, 18 Eylül’de ise Yunan askerleri Anadolu’dan çıkmıştır. Anadolu tamamen düşman işgalinden böylece kurtulmuştu.
1 Kasım 1922 – Saltanatın Kaldırılması
Büyük Taarruz sonucunda alınan zafer ile Milli Mücadele başarıya ulaşmıştı. Bu süreci başından beri Mustafa Kemal ve Ankara hükümeti yürüttüğü için Osmanlı’nın adı sadece kağıt üzerinde kalmıştı. 1 Kasım’da padişah Vahdettin’e saltanatın lağvedildiği haberi ulaştırıldı. Hanedan ülkeyi terk etti ve bu şekilde resmen Osmanlı tarih kitaplarında kalan bir devlet oldu.
29 Ekim 1923 – Cumhuriyet’in Kuruluşu
Saltanatın kaldırılması sonrasında Büyük Millet Meclisi devleti yönetmeye başlamıştı. Bu durumun sistematik hale gelmesi ve yeni bir devletin kurulması için ise rejimin adı koyulması gerekiyordu. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edildi. Bu sayede yeni devletin yönetim biçimi de belli oldu. Cumhuriyet’in ilanı “egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” anlayışının bir sonucuydu. Uzun yıllar verilen mücadeleler karşılığını vermişti. Kurulan yeni cumhuriyetin ilk cumhurbaşkanı da mecliste yapılan oylama ile Mustafa Kemal Atatürk oldu. Bundan sonra cumhuriyet iktisadi, sosyal, spor, kültür gibi pek çok alanda asıl mücadelesini verecekti.