Tozkoparan İskender kimdir sorusunun yanıtı Türk savaş tarihi ile ilgilenenler tarafından sıkça sorulur. Türk okçular arasında başarıları ile ön plana çıkan Tozkoparan İskender, yeteneklerini kara savaşlarının yanı sıra denizde de göstermiş bir menzil okçusudur. Osmanlı askeri olarak, iki padişah zamanında yaşamıştır. 10 farklı menzil koşusu kapsamında rekor kırarak menzil taşı diktirmiş olması onun ‘tozkoparan’ olduğunu kanıtlayan niteliktedir.
Günümüzde çok sayıda köy ve mahalle Tozkoparan İskender’den esinlenerek adlandırılmıştır. Dolayısıyla İstanbul’da özellikle Merter taraflarında gezerken karşınıza çıkan tabelada bu isme rastlayabilir, İskender’in yüzyıllar sonra dahi hala hatırlanan lakabını görebilirsiniz. Sade bir vatandaş olan İskender, okçulukta gösterdiği üstün başarı ile bu denli yaygın olarak tanınmıştır.
Tozkoparan İskender Gerçekten Yaşadı mı?
Tozkoparan İskender gerçekte yaşamış mıdır sorusu onun kırılması çok zor olan dünya rekoru sahibi olması nedeniyle sıkça araştırılmaktadır. Tozkoparan İskender, kayıtlara da başarıları ve hikayeleri ile geçmiştir. İskender’in okçuluk alanında kırdığı rekorlar bugün dahi kırılamamıştır.
Tarihi kayıtlarda Tozkoparan İskender’in menzil rekorunu kırdığı yer alır. Aynı zamanda kendisi en çok menzil alan kemankeş olarak da tanınmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu’nun pek çok ilinde on kez rekor kırmıştır ve taş diktirmiştir. En önemli rekorlarından biri olan 846 metrelik dünya rekoru, günümüzde dahi geçilememiştir.
Tozkoparan İskender Hayatı
Tozkoparan İskender15. Yüzyılın sonlarında ve 16. Yüzyılın başlarında yaşamıştır. Devşirme olduğu bilinmektedir. Okçulukta gösterdiği başarılar ile tozkoparan lakabını almıştır. Solak bir okçu olması savaşta ona büyük avantajlar sağlamıştır. Sefer ve barış dönemlerinde padişahları korumak için hususi olarak solak okçu zümresi oluşturulurdu. Bu okçular, erken yaşlardan beri özel olarak seçilir ve yetiştirilirlerdi. Tozkoparan İskender de solak olması ile tanınan rüştünü ispatlamış bir okçuydu.
Tozkoparan İskender, devşirme olarak öncelikle Ekmekçiler bölüğünde çalışmaya başlamıştır. Daha sonra okçuluğa olan ilgisi ve yetenekleri sayesinde Fatih Sultan Mehmet döneminde yaşayan kemankeş Molla Hüsrev’in emrinin altında olan Kadıkulu Hüsam tarafından fark edilmiştir. Osmanlı döneminde yay kullanarak ok atabilen ve okçuluk yapanlara kemankeş denirdi. Bu sayede İskender de kabza alınmış, Şeyh Hamdullah Efendi sayesinde de okçuluk ile uğraşmıştır. Başarılarına kayıtsız kalınamamış ve Yeniçeri Ocağı’na alınması sağlanmıştır.
Tozkoparan İskender Hikayesi
Rivayet edilen hikayeye göre Sultan II. Bayezid zamanında meşhur bir kemankeş İran’dan Osmanlı’ya gelmiş. Padişahın huzurunda iken kullap çekme gösterileri yapmış ve kendisine meydan okuyacak birinin olup olmadığını sormuş. Sultan II. Bayezid, Şeyh Hamdullah Efendi ile görüşmüş ve Tozkoparan İskender’in kemankeşe galip geleceğini öğrenmiş. Bunun üzerine tüm masraflar saraydan karşılanmak sureti ile Tozkoparan İskender’in çalışması sağlanmış.
Yeterli düzeye gelen Tozkoparan İskender, İranlı kemankeş ile yarıştığında onu geçmiş. Sultan, bu başarıyı tebrik ederek yeteneğinden dolayı ona hediye ve ikramlar sunmuş. Tozkoparan, sadece kemankeş olarak kırdığı rekorlar ile değil aynı zamanda savaşlardaki hüneri ile de tanınmaktadır.
Tozkoparan İskender’in Katıldığı Savaşlar
Tozkoparan İskender’in ustalığı ile ilgili olarak Bahtiyarzade’nin şöyle dediği kaydedilir. ‘’1499 senesinde Küçük Davud Paşa’nın emrindeki donanmada İskender de İnebahtı ve Modon Seferi’ne katıldı. Burada Davud Paşa’nın baştardasını korumak ile mükellef 10 tirendazdan biri olması için özel olarak seçildi. Savaş esnasında düşman askeri, baştarda kıçına tırmanmış ve sancağı kaptığı gibi suya atlamıştı. Bunu fark eden İskender, attığı ok ile askeri vurdu ve sancağı yeniden paşaya teslim etti. Gösterdiği bu başarı ile yaya iken sipahi (atlı) birliğe yükseltildi.’’