Galatasaray Lisesi köklü tarihi ile yalnızca Türkiye’nin değil aynı zamanda tüm dünyanın önde gelen liselerinden biridir. Beyoğlu’nun tam ortasında konumlanan lise, Boğaziçi’ne doğru giden dar sokaklı ve işlek bir caddededir. Lisenin kuruluş amacı, Osmanlı Devleti’nde yaşayan Müslüman ve gayrimüslim öğrencilere kaliteli bir eğitim sunmaktır. Galatasaray Lisesi kuruluş amacına bugün hala devam etmektedir.
Galatasaray Lisesi Ne Zaman Kuruldu?
Galatasaray Lisesi ne zaman kuruldu sorusunun yanıtı İstanbul’daki saray kayıtlarında 15. yüzyılın sonlarını yani 1481 senesini işaret eder. Galata Saray Ocağı, olarak bilinen saray mektebi işlevinde hiçbir değişiklik olmadan günümüze dek ulaşabilen bir kurumdur. Müessesenin üç dönemi vardır. Bunlardan ilki Enderun dönemi, ikincisi tıp mektebi dönemi ve üçüncüsü ise Mektebi Sultani olarak da bilinen Galatasaray Lisesi dönemidir.
Mektebi Sultani, zamanında ek olarak 1874 – 1881 seneleri arasında faaliyet gösteren Darülfünunu Sultani isimli bir üniversite de kurulmuştur.
Galatasaray Lisesi’ni Kim Kurdu?
Galatasaray Lisesi ni kim kurdu diye araştırma yapıldığında cevabın II. Bayezid olduğu görülür. Lisenin ismi, Gül Baba ve dönem padişahı II. Bayezid’in karşılaşma hikayesine dayanmaktadır. Aynı zamanda mektep, daha sonra şehrin semtine de ismini vermiştir. Yetiştirdiği nadide güller sebebi ile Gül Baba olarak tanınan ihtiyar adam bir gün Sultan Bayezid ile karşılaşır. Padişah, Gül Baba’nın ikramından çok memnun kalır ve sohbetinden de duyduğu memnuniyet ile kendisinden bir şey isteyip istemediğini sorar.
Gül Baba ise Beyoğlu sırtlarını işaret eder ve padişahtan oraya bir mektep inşa etmesini ister. Daha sonra yapılan mektebe de Galata Sarayı ismi verilir. Bina, son derece gösterişlidir. Kurulan, yerleşke günümüzde hala kullanılmaktadır. Kanuni Sultan Süleyman döneminde, tamir edilen Galatasaray Lisesi, Sultan III. Ahmet zamanında da yeniden tadilat sürecinden geçmiştir. 1715 sonrasında da Saray Mektebi olarak hizmet vermiştir.
Enderun Mektebi Dönemi
Sultan I. Mahmud, Galatasaray Lisesi’ne verdiği önem ile okula Ayasofya ve Fatih kütüphaneleri kadar geniş içerikli bir kütüphane sunmuştur. Yaptığı yenilikler ile tanınan II. Selim 1789 senesinden 1807’ye dek tahtta kaldığı süre boyunca okulu geliştirmek üzere katkılar sağlamıştır. Galatasaray Lisesi, II. Mahmud zamanında yaşanan Tophane yangınında hasar görmüş ve yanmıştır. Sonrasında 1819’dan itibaren ahşap yapı halinde yeniden inşa edilmiştir. Yeniçeri Ocağı, 1826’da kaldırılınca Enderun mektebi, tıbbiyeye dönüşmüştür.
Tıbbiye Dönemi
Osmanlı devleti, 19. yüzyıl itibari ile yenileşme çalışmalarına başlamış ve reformlar ile ülkeyi eski ferah haline dönüştürmeyi amaçlamıştır. Bu dönemde padişah ve ileri gelenlerin ortak kararı ile Avrupa’daki modern kurumlar model olarak alınmıştır. Galatasaray Lisesi de bu reformlardan etkilenmiş ve Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması ile birlikte Galatasaray Tıp Mektebi haline gelmiştir.
Tıp Mektebi olarak Beyoğlu’nda 1838 senesinden itibaren faaliyete geçen mektebe, Avrupa’dan yetkin doktorlar getirilmiştir. Bunlar arasında Doktor Neuner, Doktor Karl Bernard ve Eczacı Hoffman da yer alır. Bu sayede verilen eğitimin kalitesinin arttırılması ve Osmanlı İmparatorluğu’na faydalı bir kurum yaratılması amaçlanmıştır.
Cumhuriyet Dönemi
Ülkemizde verilen Kurtuluş Savaşı mücadelesinin başarıya ulaşması ile birlikte cumhuriyet kurulmuştur. Ağustos 1923 tarihinde Mektebi Sultani’nin adı son olarak Galatasaray Lisesi haline gelmiş ve eğitim faaliyetlerine devam etmiştir. 1924 senesinin ardından Fransızca ve Türkçe derslikleri birleştirilmiştir.
Galatasaray Lisesi eğitim dili günümüzde hala Fransızcadır. Sunulan eğitim, yüzyıllardan beri ağır olarak nitelendirilse de mezun olan öğrenciler, sahip oldukları yüksek donanım seviyesi ile dünya genelinde ve hayatın farklı branşlarında her daim başarıları ile kendilerini göstermiştir.
