Şimdilerde ülkemizin en özel miraslarından biri olarak bilinen ve oldukça ilgi çeken Galata Kulesi, öncelerde İsa Kulesi olarak isimlendirilmiştir. İnşa tarihi net bir şekilde bilinmediği gibi tahminler ve elde edilen işaretler milattan sonra beş yüzlü yıllarda yapıldığını göstermektedir. Galata Bölgesi üzerinde oldukça büyük bir öneme sahip olan ve değeri bir hayli fazla olan Galata Kulesi, tarih boyunca kullanılmaya devam etmiştir. Tarihin akışına eşlik eden bir değer olmasının yanı sıra en uzun nefese sahip eserlerden biri olarak görülmektedir.
Dünyanın en eski kuleleri içerisinde bulunan Galata Kulesi, İstanbul denildiğinde de ilk akla gelenlerden biridir. Bir nevi sembol özelliği taşımaktadır. Ayrıca Galata Kulesi 2013 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne girmiştir. Tarihine daha detaylı olarak bakıldığındaysa uzun bir süre boyunca yangın gözetleme kulesi olarak faydalanıldığı da bilinmektedir. Hatta ismi de Galata Yangın Kulesi olarak da gösterilmiştir.
Onarımının Mimar Murad Bin Hayreddin tarafından yapıldığı bu benzersiz kule, yığma moloz taş örgü sistemiyle hazırlanmıştır. Dış cephesini incelediğinizde taş örgülerin bulunduğunu görürsünüz. Yapısından daha detaylı olarak bahsetmek gerekirse de Galata Kulesi giriş katının haricinde toplamda dokuz kattan oluşmaktadır. Silindirik bir gövdesi vardır ve birçok kişinin hatıra fotoğrafı çektirdiği seyır balkonu bulunmaktadır.
Galata Kulesinin İlgi Çeken Efsaneleri
Birçok kişinin efsanelerinden dolayı sevdiği kişiyle beraber çıkmak istediği, hayallerde yer edinen Galata Kulesi, iki ayrı efsaneyle anılmaktadır. Birincisi Romalılar dönemiyle alakalıdır. O zamanlarda bir kadın ve bir erkeğin Galata Kulesi’ne ilk kez birbirleriyle çıktıklarında muhakkak evlenecekleri düşünülürmüş. Bu inanç da hala günümüz döneminde devam etmektedir.
Diğer efsaneyse diğerine göre daha masal türündedir. Hikayeye göre, yıllara meydan okuyan, nice badireler atlatan Galata Kulesi, aslında Kız Kulesi’ne aşıktır. Aşkının da Kız Kulesi tarafından karşılık bulduğu bilinir. Elbette bu iki kulenin aralarındaki büyük boğazdan dolayı kavuşması imkansızdır. Ancak zamanı geldiğinde ve Hezarfen Ahmet Çelebi, Avrupa’dan Anadolu’ya uçtuğunda, bu iki aşığın kalben de olsa buluştuğu düşünülür. Çünkü rivayete göre, Hezarfen Ahmet Çelebi Galata Kulesi’nden uçarken, Kız Kulesi’ne yazılan mektupları da yanına almış, ona ulaştırmıştır. Aşkının karşılık bulduğunu anlayan Kız Kulesi de o günden sonra güzelleşmeye başlamış, tüm ahengiyle tarihe meydan okumuştur.
Hezarfen Ahmet Çelebi ve Galata Kulesi Bağlantısı
Tarihe ismini yazdıran Hezarfen Ahmet Çelebi, çalışmaları ve bazı deneyimleri sonucunda Galata Kulesi’nden uçmuştur. Uçma girişimini gerçekleştirmesinin yanı sıra, lodoslu sabah saatlerinde, İstanbul halkına bu deneyimine şahit olma fırsatı sunmuştur. Korkulu ama en çok da meraklı gözlerle izleyen halkın önünde kendini Galata Kulesi’nden bırakan Hezarfen Ahmet Çelebi, lodostan destek almış ve Üsküdar’a inmeyi başarmıştır.
Galata Kulesi’ne Nasıl Gidilir?
Eğer Galata Kulesi’ne gitmek, bu değerli tarihi kendi gözlerinizle gitmek isterseniz de birden farklı ulaşım yolu kullanabilirsiniz. Size en kolay gelecek olan ulaşım şekliyse elbette ki metro olacaktır. Yenikapı-Hacıosman metrosuna bindiğinizde inmeniz gereken yer de Şişhane çıkışıdır. Sonrasında da İstiklal Caddesi tarafından ilerleyerek metronun bulunduğu sokağın ilerisine geçmelisiniz. Bu sokağa girdiğinizde Tünel Meydanı’na ulaşabilirsiniz. Bu da Galata Kulesi’ne ulaşmanız anlamına gelmektedir. Halen ziyaretçi ağırlayan, aşıkların, turistlerin mekanı olan Galata Kulesi’ni bulunduğu yerden çıplak gözle görebilirsiniz. Basamaklarını usul usul çıktıktan sonra, manzaranın benzersizliğine kapılabilir ve sonsuzluğa ulaşmasını istediğiniz aşkınız için iyi dilekler tutabilirsiniz. Galata Kulesi, mimarisi, tarihi, kendine aşık eden manzarasıyla unutulmazlarınızın arasında yer alacaktır, bundan da emin olabilirsiniz.
Kapak Fotoğrafı:
https://www.pexels.com/tr-tr/fotograf/kent-peyzaj-gun-batimi-bulutlar-10340502/
