Gökyüzüne tutkun bir yürek, hayallerinin peşinden koşarken vatanına adanmış bir ömür… Türkiye’nin ilk kadın şehit pilotu Ayfer Gök, 23 yıllık kısa ama anlam dolu hayatıyla, gökyüzünün sonsuz maviliğinde bir yıldız gibi parladı ve ardında unutulmaz bir iz bıraktı.
Ayfer Gök, 28 Kasım 1977’de Burdur’un Bucak ilçesinde dünyaya geldi. Henüz bir yaşındayken babasını kaybeden Ayfer, annesi ve üç kız kardeşiyle birlikte hayata tutunmak için mücadele etti. Balkondaki halı tezgahında kilim dokuyarak ailesinin geçimine katkıda bulundu. Zorluklar onu yıldırmadı; aksine, hayallerine daha sıkı sarılmasını sağladı.
Lisedeyken Antalya Havalimanı’ndan kalkan uçakları izlerken içinde bir tutku filizlendi: “Bir gün ben de onların içinde olacağım.” Bu hayal, onu Hava Harp Okulu’na götürdü. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Matematik Bölümü’nü kazanmış olmasına rağmen, gökyüzüne olan aşkı ağır bastı. 1998 yılında Hava Harp Okulu’ndan mezun oldu ve Çiğli Ana Jet Üssü’nde uçuş eğitimlerine başladı.
Ayfer Gök, gökyüzünde özgürce süzülürken, yerde de hayatını inşa ediyordu. Hava Harp Okulu’ndan arkadaşı Kemal Karlıtepe ile nişanlandı. Mutluluğu ve başarısı, onu sevenlerin yüzünü güldürüyordu. Ancak kader, 9 Şubat 2001’de acı bir sayfa açtı. Konya’daki 3. Ana Jet Üs Komutanlığı’nda görev yaparken, F-5 uçağıyla eğitim uçuşu sırasında uçağı arızalandı. Karaman’ın Ermenek ilçesindeki Yunt Dağları’na düşen Ayfer Gök, 23 yaşında hayata veda etti.
Ayfer Gök, Türkiye’nin ilk kadın şehit pilotu olarak tarihe geçti. Cenazesinde tabutunun üzerine Türk bayrağı, asker kepi, kırmızı bir yazma ve gelin duvağı kondu. Bu görüntü, onun hem bir asker hem de bir genç kadın olarak temsil ettiği değerleri simgeliyordu.
Ölümünden sonra Ayfer Gök’ün hatırası, sevenleri tarafından yaşatıldı. Ablaları, doğan çocuklarına onun adını verdi. Adı, okullara, kavşaklara ve anıtlara verildi. Uçağının düştüğü yerde, bir çobanın duyarlılığıyla ikinci bir mezar yapıldı. Ermenek Belediyesi, burayı şehitliğe dönüştürerek onun anısını ölümsüzleştirdi.
Ayfer Gök’ün annesi Ümmügülsüm Gök, her bayramda kızının kabrini ziyaret ediyor. “20 yılın her gününde, her saatinde ve dakikasında aklımdan hiç çıkmıyor” diyen anne Gök, tüm şehit annelerinin acısını yüreğinde hissediyor.
Ayfer Gök, sadece bir pilot değil, aynı zamanda bir ilham kaynağıydı. Hayallerinin peşinden koşarken karşılaştığı zorluklara rağmen asla pes etmedi. Gökyüzüne olan tutkusu, vatan sevgisi ve azmi, onu Türkiye’nin gururu haline getirdi.
Bugün, Ayfer Gök’ün adı, gökyüzünde özgürce süzülen her uçağın kanatlarında yaşıyor. Onun hikayesi, gençlere hayallerine inanmalarını, zorluklara göğüs germelerini ve vatan için çalışmanın en büyük erdem olduğunu hatırlatıyor.
Ayfer Gök, gökyüzünün cesur yüreği, vatanın fedakar evladı, Türkiye’nin gururu… Ruhun şad olsun, seni unutmayacağız.
