Bugün 12 Mayıs 2022. Dünya Hemşireler Günü. Dünya Hemşireler Günü’nün her yıl 12 Mayıs’ta kutlanmasının sebebi ise Florence Nightingale ya da tanınan lakabıyla “Lambalı Kadın” ‘ın doğum gününün 12 Mayıs olmasıdır.
Peki kimdir bu “Lambalı Kadın” ?
“Lambalı Kadın” olarak bilinen Florence Nightingale (1820-1910) modern hemşireliğin kurucusu olarak kabul edilir. Bu İngiliz hemşire aynı zamanda sosyal reformcu ve istatikçidir. Özellikle Kırım Savaşı‘nda yaşadığı deneyimler onun yaşamını derinden etkileyecektir.
Florence Nightingale 12 Mayıs 1820 tarihinde Floransa (İtalya) ‘da doğmuştur. Ailesi varlıklı ve elit bir İngiliz ailesidir.
Hemşirelik onun için ilahi bir görevdi
Nightingale, hayırseverlik konusunda aktif biriydi. Mülklerine yakın köylerdeki hasta ve fakir insanlara sürekli yardım ediyordu. Henüz 16 yaşındaydı ve hemşireliğin onun için ilahi bir görev olduğuna inanıyordu.
Nightingale, ailesine hemşire olma arzusunu anlattı fakat ailesi bu durumdan hiç hoşnut olmadı. Ailesi onun kendilerinin sosyal hayatına uygun biri ile evlenmesini istiyordu. Nightingale 17 yaşındayken ailesinin ona uygun gördüğü Richard Monckton Milnes’in evlilik teklifini reddetti.
Ailesinin karşı çıkmasına rağmen Nightingale, Almanya’daki Papaz Fliedner Lutheran Hastanesi’ne hemşirelik öğrencisi olarak kayıt yaptırdı.
Bir yılda müfettişliği yükseldi
Nightingale, 1850’li yılların başlarında Londra’ya döndü ve buradaki bir hastanede hemşirelik görevini sürdürdü. Florence Nightingale burada da o kadar iyi bir performans sergiledi ki işe alındıktan sadece bir yıl sonra müfettişliğe kadar yükseldi. Bu arada kolera salgını hızını iyice artırmaya başlamıştı. Florence Nightingale’in görevi ise hastalığın yayılma hızını azaltmak ve ölüm oranını düşürmekti. Önemli ölçüde görevini yerine getiren Nightingale bu sıkı çalışma koşulları içinde sağlığını iyice kaybetse de zar zor kendini toparlamayı başardı.
Trajik bir tecrübe: Kırım Savaşı
Ve 1853 yılının Ekim ayında Kırım Savaşı başlamıştı. Osmanlı Devleti ve İngiltere bu savaşta Rusya’ya karşı mücadele ediyordu. 20 bine yakın asker hastanelere yatırıldı.
O zamanlar bu hastanelerde yeterli sayıda hemşire bulunmuyordu. Daha önceki hemşirelerin yeterli düzeyde olmaması nedeniyle bu hastanelere daha fazla hemşire alınmamıştı. Hastanelerin gerek malzeme gerekse personel açısından yetersiz olması ve İngiliz askerlerinin güç durumda kalması İngiltere’de kargaşaya neden olmaktaydı.
1854 yılının sonlarına gelindiğinde Savaş Sekreteri Sidney Herbert, Florence Nightingale’e bir mektup gönderdi. Ondan savaştaki yaralı ve hasta askerler için hemşire düzenlemesi yapmasını istedi. Nightingale bu görevi kabul etti ve 34 hemşireden oluşan bir ekip kurdu.
Görev Yeri: Selimiye Kışlası
Florence Nightingale ekibiyle İstanbul’daki İngiliz üs hastanesi konumunda bulunan Selimiye Kışlası’na (Scutari) gitti. Kışlanın hali onu hiç iyi karşılamadı. Sedyeler koridorlara taşmış, askerler son derece olumsuz koşullarda tedavi bekliyorlardı. Hasta ve yaralı sayısı ise sürekli artıyordu. Tifo ve kolera salgınından kaynaklanan hasta sayısı yaralı asker sayısından fazlaydı. En çok ölüm de yine salgın hastalıklar nedeniyle yaşanmaktaydı.
O artık “Lambalı Kadın”
Nightingale hızla çalışmaya başladı. Yüzlerce ovma fırçası tedarik etti ve daha az hasta olanlardan, ağır hastaları sürekli ovmasını istedi. Nightingale uyanık kaldığı hiçbir dakikayı boşa geçirmek istemiyor ve sürekli askerlerle ilgilenmek istiyordu. Hatta gece karanlığında bile elinde taşıdığı feneriyle yardıma devam ediyordu. Onu karşısında gören askerler rahatlamaya başlıyordu. Artık Osmanlı ve İngiliz askerleri Nightingale’e “Lambalı Kadın” ve “Kırım Meleği” diyorlardı. Nightingale’in çalışmaları sonucu kışladaki ölüm oranı 3 te 2 oranında azalmıştı.
Selimiye’de sıhhi ortamı düzenlemenin yanı sıra Florence Nightingale, bir dizi hasta hizmeti de oluşturmaya başlamıştı. Özel beslenme gereksinimi duyan hastalar için bir mutfak oluşturdu. Temiz ve düzenli çarşaflar için çamaşırhane kurdu. Askerlere moral olması açısından kütüphane bile oluşturmuştu.
Florence Nightingale, Kırım Savaşı’ndaki gözlemlerine dayanarak “Ordunun sağlık, verimlilik ve hastane yönetimini etkileyen hususlar” hakkında bir rapor yazdı. 830 sayfalık bu rapor ilgili departmanın tamamen yapılandırılmasını sağladı.
Kahramanlar gibi karşılandı
Florence Nightingale, İstanbul’da bir buçuk yıl kaldı. Kırım Savaşı sonrası 1856 yazında buradan ayrıldı. İngiltere’deki çocukluk evine döndüğünde bir kahraman gibi karşılandı. Hatta kraliçe ona “Nightingale Jewel” olarak bilinen oyulmuş bir broş sundu. Ayrıca kendisine 250 bin dolarlık ödül verildi.
Kraliçenin de desteğiyle Florence Nightingale ordunun sağlığını korumak için bir Kraliyet Komisyonu kurulmasına yardımcı oldu. Askerlerin ölüm nedenleri konusunda inanılmaz saptamalar yaptı. Zira 18 bin ölümün 16 bini savaştan değil önlenebilir hastalıktan kaynaklanmıştı. Buradaki başarılarının sonrasında ise Nightingale, Kraliyet İstatistik Derneği’nin ilk kadın üyesi oldu. Ayrıca Amerikan İstatistik Derneği’nin de onursal üyesi oldu.
Florence Nightingale kazandığı paraları da yine amacına yönelik olarak kullandı. 1860 yılında St. Thomas Hastanesi’nin içindeki Nightingale Hemşire Okulu’nun kurulmasını finanse etti.
Hemşireliğe bakış açısını değiştirdi
Florence Nightingale artık bir halk kahramanıydı. Onun adına şiirler, şarkılar yazılıyordu. Kadınlar onu örnek alıyorlardı. Varlıklı kesimlerden olan kadınlar bile tıpkı onun 17 yaşındayken yaptığı gibi eğitim okullarına kayıt oluyorlardı. Artık hemşirelik kaş çatılacak değil gurur duyulacak şerefli bir meslek olarak görülmeye başlanmıştı.
Nightingale, 38 yaşında hastalanmış ve bir daha ayağa kalkamayacak hale gelmişti. Hayatını hastalara adamış olan Florence Nightingale, çalışmalarına artık evinden devam etmişti.
Yatağında yıllarca sağlık reformu için röpörtajlar verdi. Bir sürü polikatıcıyı ağırladı. 1859 yılında sivil hastanelerin nasıl düzgün bir şekilde işletileceği konusunda “Notes on hospital” ‘i yayınladı.
1908 yılında yani 88 yaşında iken Kral Edward taradından kendisine şeref liyakatı verildi.
Hastalara adanan bir ömrün sonu
1910 yılının Ağustos ayında Florence Nightingale hastalandı. Ancak bu sefer toparlayamadı. Bir hafta sonra 12 Ağustos 1910 Cuma akşamı semptomları arttı ve 13 Ağustos 1910 Cumartesi günü Londra’daki evinde hayatını kaybetti.
Vasiyeti gereği “Lambalı Kadın” ‘ın cenazesi sessiz ve mütevazi bir şekilde İngiltere’nin Hampshire kentine defnedildi.
Kendi kurduğu Eğitim Okulu’nun yanında Florence Nightingale Müzesi “Kırım Meleği” ‘nin hayatını anlatan ve 2 binden fazla esere ev sahipliği yapıyor.
Türkiye’de ise Kırım Savaşı’nda asker hastanesi olarak kullanılan Selimiye Kışlası’nın nir bölümü Florence Nightingale Müzesi olarak hizmet vermektedir. Ayrıca Florence Nightingale Hastanesi’de onun adını taşımaktadır.
Görseller:
https://www.florence.co.uk/posts/7-things-you-didn-t-know-about-florence-nightingale
http://kamilcaglayan.blogspot.com/2016/01/selimiye-kislasindaki-lambali-kadin.html