Çanakkale’nin Kahramanları

Osmanlı Devleti’nin merkezi ve başkenti olan İstanbul’u ele geçirmek için başlatılan Çanakkale Harbi, dünya harp tarihine geçti. Teknik yönden ve askeri teçhizat yönünden kat kat üstün olan Avrupalı devletlere karşı Osmanlı büyük bir zafer kazandı. Bu zaferde birçok olağanüstü kahramanlık olayları zuhur etti ve birçok kahraman şehit düştü. 33. Piyade Alayı’nın kahramanlık dolu destansı hikayesi de nesilden nesile anlatıldı.

Birinci Dünya Savaşı esnasında İngilizler ve müttefikleri Çanakkale’de beklemedikleri bir yenilgi ile karşılaştı. Osmanlı Devleti bu savaş sonrası üç yıl daha ayakta durmayı başardı. Çanakkale boğazında Osmanlı askeri dünyanın süper gücü olan İngilizlere ve Fransızlara karşı büyük bir zafer elde etti. Bu zaferde büyük payı olan kahraman askerler hiçbir zaman unutulmamalıdır ve gelecek nesillere aktarılmalıdır.  

33. Piyade Alayı

Türk, Kürt, Çerkez, Arap, Suriyeli, Iraklı ve daha birçok Müslümanın yek vücut olup 7 düveli perişan ettiği bu kahramanlık dolu savaşta 33. Piyadeden bahsetmemek olmaz. Yarbay Şevki Bey’in emrindeki aslanlar, 1427 şehit vermiş ve Çanakkale’nin geçilemeyeceğini ispatlamıştır. Gelibolu bölgesinde yer alan Kanlısırt ve Arıburnu savaşlarında destan yazan bu yiğitler Kafkas Cephesi’nde de aynı kahramanlığı göstermiştir. Kafkaslardaki Şeytan Dağları 33. Piyade birliğinin kahramanlığına şahitlik etmiştir. Kahraman 33. Piyade askerlerinin göstermiş olduğu kahramanlıklar günümüze kadar dilden dile dolaştı.  

Ezineli Yahya Çavuş’un cesareti de Çanakkale denildiği zaman akla gelen destanlardan biridir. Yahya Çavuş’un cesareti sayesinde sahil boyu düşman cesetleriyle dolmuştu. Kahramanlığı ile şehitlerin ruhunu şad eden Ezineli Yahya sabır ve direnişiyle düşmandan yüzlercesini cehenneme gönderdi. Düşman Yahya’nın mangasını fark etti ve o bölgeyi bombalamaya başladı. Yahya Çavuş aslan gibi atıldı ancak Ertuğrul Tabyası’nı Tekke Koyu tarafından çıkan düşman etrafını sardı. Çavuş süngü takmak suretiyle düşmana atılacaktı ki düşmanın makineli tüfekleri çalıştı. 12 saat kadar Ertuğrul Koyu’nda büyük bir direniş gerçekleştirdi. Ancak Harap Kalesi bölüğüne katılmak zorunda kaldı. Küçük bir bölükle büyük bir direniş gerçekleştiren Ezineli Yahya Çavuş, Çanakkale’nin unutulmaz kahramanlarındandır. Ezineli Yahya Çavuş gibi nice neferler şehit düştü.

26. Alay 3. Tabur

Savaş bütün şiddetiyle devam ediyordu. 25 Nisan’da Tabur’un kahraman komutanı Mahmut Sabri savaşı şöyle tasvir ediyordu:

“Bugün itibariyle düşman sevkiyatı 5 taburdan fazlaydı. 2 taburu kısa sürede mahvoldu. 450 kayıp veren düşman çoğalmaya devam ediyordu. Süngü tak muharebemize karşı düşman silah atıyordu. Garp cephesinde gidildi ve bizim vazifemiz zaman kazandırmaktır. Bu sebeple bizim sebat etmemiz emredildi. Avcı taburlara kadar gece karanlığından faydalanarak yemek taşındı. Bize herkesin bulunduğu mahalde kalınması emredildi. Yemekle birlikte silah taşınması için bölükten araba istendi. Ancak tabur yemek yiyemedi ve ateş etmekle meşgul kaldı. Ekmek çuvalları muharebe nedeniyle kenarda kaldı ve süngü hücumu yapılacağı haberi geldi. Asker yemek yemeye bile fırsat bulamadı.”

Kahraman Seyit Onbaşı

Rumeli Mecidiye Tarabyası neferlerinden Seyit Onbaşı, Çanakkale ile özdeşleşmiş bir kahramandır. Top vinç kolunun bozulması ve düşman gemilerinin de geçmek üzere olması büyük bir heyecana neden oldu. Seyit Onbaşı ağır topu tek başına taşıdı ve top atışının gerçekleşmesini sağladı. Seyit Onbaşı 18.3.1915 günü meydana gelen olayı 1936 yılında yapılan bir söyleşide şu şekilde aktardı:

“Şubat ayının son günlerinde gemiler boğazı zorlamış ve hezimete uğramıştı. 5 Mart’ta, yani 18 Mart 1915 günü, ben Kilitbahir Mecidiye’deki 24’lük 3’üncü topunda görevliydim. Yeni yeni ortalık aydınlanıyordu ve gemiler boğazda fazlalaştı. Her şeyimiz tas tamamdı. Saat 8’de boğaz tarafından büyük bir gümleme meydana geldi. Bu diğerlerinden çok daha yüksek bir patlamaydı. Düşmanın saldırısı bu sefer çok şiddetliydi. Bu taarruza karşı biz de karşılık veriyorduk. 38’lik bir merminin bizi körlediğini fark ettim. Büyük bir hendek oluşturan mermi çevreye büyük zarar vermişti. Topa ait olan matafora kırıldı ve mermi yolu bozulmuştu. Çavuşumuz ağır yaralanmıştı. Onu geriye aldık. Kumandan bozulan matafora kolunu inceliyor bir de boğaza bakarak göz gezdiriyordu. Büyük mermiyi ilk hamlede kucakladım ancak yağlı olduğu için kucaklayamadım. Bir dizimi yere koyarak mermiyi sırtıma almayı başardım. Bir de baktım topum yanındayım ve merdiveni nasıl tırmandığımı hatırlamıyorum. Aşağı inerek 2’nci mermiyi aldım. Daha sonra 3 ve 4’üncü mermiyi sırtladım. Topumuz arslanlar gibi kükremeye başladı. Düşman topumuzun zarar gördüğünü sandı ancak büyük bir sürprizle karşılaştı“.

Dardanos

18 Mart Çanakkale Muharebesi’nde Dardanos Bataryası neferleri zafer kazanılmasında önemli rol oynadı. Bu batarya düşmana büyük zarar verdi ancak çok az zayiatla karşılaştı. İnanılmaz olan binlerce bombanın düşmesine karşılık oluşan zararın çok az olmasıydı.

Dardanos bölgesi bombalanıyordu ve her geçen gün bombardımanın şiddeti artıyordu. Bölgeye büyük çaplı bir saldırı yapılmasına rağmen zayiat çok az olması inanılmazdı. Zırhlını kenarına isabet eden bir bomba sebebiyle zırhlının kenarı kesilmişti. Ancak iki bin merminin bu bölgeye düştüğünü düşünürsek zayiatın daha fazla olması gerekiyordu. İngilizler 4 bin top mermisini Dardanos kazı bölgesine atmış ve tabyayı vuramamıştı. Tabyadaki zararın çok az olmasına karşılık düşman % 50 civarında zarar görmüştü. Bu büyük bir mucizeydi. Binlerce bomba düşmüştü ancak tarabyadaki zarar çok azdı ve asker zayiatı da oldukça düşüktü.