Kazıklı Voyvoda, tarih sayfalarında yer alan en merak uyandırıcı şahsiyetlerden biridir. Bu nedenle günümüzde çok sayıda kullanıcı Kazıklı Voyvoda kimdir, Kazıklı Voyvoda gerçek mi, nerede yaşadı ve ne zaman öldü gibi soruların yanıtlarını araştırmaktadır. İşte aynı zamanda vampir olduğu düşünülen Kazıklı Voyvoda ile alakalı merak edilen tüm bilgiler!
Kazıklı Voyvoda Kimdir?
Kazıklı Voyvoda 1456 – 1462 seneleri arasında Eflak Prensi olarak hükümdarlık görevini gerçekleştirmiştir. Kazıklı Voyvoda gerçek adı Vlad Tepes’tir ve aynı zamanda Drakula adlı dünyanın en ünlü vampir romanına da ilham kaynağı olmuştur. Aynı zamanda III. Vlad olarak da bilinir ve 1442 senesinde kardeşi Radul ile beraber Osmanlı Devleti’ne Eflak tarafından rehin verilmiştir. Osmanlı’ya rehin olarak geldiğinde henüz sadece 12 yaşındadır ve Edirne Sarayı’nda tutulmuştur.
III. Vlad, dönemin şehzadelerinden II. Mehmed ile birlikte Edirne Sarayı’nda çokça vakit geçiriştir. İkili birlikte Molla Gürani tarafından verilen derslere katılmıştır. 1456 senesinde Fatih Sultan Mehmed, tanıdığı ve arasında iyi bir ilişki bulunan Vlad’ı Eflak prensi olarak atamıştır. Son derece cesur ve zeki olan Vlad, Osmanlılar ile geçirdiği süre boyunca idare yeteneklerini geliştirmiş ve iyi bir yönetici haline gelmiştir. Bu sayede Macar ve Boğdanlıları bozguna uğratmıştır.
Kazıklı Voyvoda İsmi Nereden Geliyor?
Eflak Prensi olan Vlad Tepes, Kazıklı Voyvoda unvanını insanları kazığa oturtup öldürmesinden almaktadır. Kendisi Osmanlılarda Kazıklı Voyvoda olarak anılmasının yanı sıra kendi milleti olan Ulahlar tarafından ise cellat (Tepeş) şeklinde isimlendirilmiştir. Bununla birlikte Macarlar ona şeytan anlamındaki Drakul adını takmışlardı.
Macaristan, Rusya ve Almanya Kazıklı Voyvoda’nın bir vampir olduğuna dair çok sayıda söylenti ve hikayeye sahiptir. Roman halkının gözünde ise kendisi bir kahramandır ve binlerce insana yaptığı acımasız işkenceler dahi bu inanışın değişmesini sağlayamamıştır.
Kazıklı Voyvoda ve Fatih Sultan Mehmet
III. Vlad, Osmanlı Devleti’nde bağlı bir devlet adamı olarak Fatih Sultan Mehmed ile de iyi ilişkiler içerisindeydi. Her sene aldığı haraçları padişaha bizatihi olarak teslim ediyordu. Gösterdiği bu sadık davranışlar neticesinde padişahlar ona hilat giydirip tebriklerini iletiyordu. Fatih Sultan Mehmed Karadeniz sahilleri ve Mora ile uğraştığı dönemde Vlad, artık eskisi kadar Osmanlı Devleti’ne bağlı olmaktan vazgeçmeye başlamıştı.
Bu süreç sonrasında Vlad, yalnızca kendi boyunduruğu altında olan halka değil civar ülkelerdeki insanlara da zulmetmeye başlamıştı. Kazıklı Voyvoda’nın işkenceleri o denli aşırıydı ki çok sayıda ülke ondan haberdar olmuş ve yazılı kaynaklarında kendisinden söz etmiştir. Batılı kaynaklar incelendiğinde Kazıklı Voyvoda’nın vahşi bir canavara dönüşmüş olduğu ve yaptığı işkence metotlarının ayrıntılı bir şekilde anlatıldığı görülmektedir.
Kazıklı Voyvoda Nasıl Öldü?
III. Vlad, 1462 senesinde Osmanlı Devleti’ne yenilere Eflak’ı tekrardan Türklere teslim etmiştir. Daha sonra Macaristan’a bağlı olan Erdel beyliğine kaçmış ve burada Macar Kral Matthias Cornivus’tan sığınma talebinde bulunmuştur. Kral Cornivus ise Osmanlı Devleti’nin Eflak’ta kurduğu yeni yönetimi kabul ettiği için yardım talebini geri çevirmiştir. III. Vlad, Kral Cornivus’tan gelen emir ile tutuklanarak Budin’e getirilmiştir. Günümüzde getirildiği sürgün yerinin Tokat olduğu bilinmektedir.
Budin’de hapse atılan Kazıklı Voyvoda, kurtulmak üzere kral ile iyi ilişkilerde bulunarak Eflak’ı yeniden ele geçirmeyi amaçlamıştır. 1474 senesinde sürgünü sona ermiştir ve Eflak’a giderek yeniden Voyvoda unvanını almıştır. Daha sonra Osmanlı Devleti tarafından tekrardan mağlup edilerek öldürülmüştür. Kazıklı Voyvoda’nın ölümünün kesin bir şekilde ilan edilmesi amacı ile başı kesilmiş ve kanıt olarak Fatih Sultan Mehmet’e gönderilmiştir.