Elektrik denildiğinde çoğu insanın aklına Thomas Edison gelir. Ancak arka planda, modern dünyanın temelini atan çok daha gizemli ve sıra dışı bir isim vardır: Nikola Tesla. Onun hayatı, icatları ve hayalleri; bilimle mistisizmin kesiştiği büyüleyici bir yolculuğun hikâyesidir. Bu yazıda Tesla’nın bilinmeyen yönlerine, tarihe geçen keşiflerine ve neden hâlâ bir efsane olarak anıldığına birlikte göz atacağız.
Fırtınada Doğan Mucit
Tesla, 10 Temmuz 1856’da bugünkü Hırvatistan topraklarında, Sırp asıllı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Doğduğu gece şiddetli bir fırtına vardı. Efsaneye göre, doğumuna yardım eden ebe, “Bu çocuk karanlığın çocuğu olacak” dediğinde annesi Gica Mandici onu “Hayır, ışığın çocuğu olacak!” diyerek düzeltti. Bu söylem, Tesla’nın tüm yaşamının sembolü gibiydi.
Annesi eğitim almamış olsa da inanılmaz bir zekâya sahipti ve evdeki kitaplarla kendini yetiştirmişti. Tesla, çocukluğunu doğayla iç içe, sade ama hayal gücünü besleyen bir ortamda geçirdi. Küçük yaşta mekanik cihazlara büyük bir ilgi duymaya başladı ve zamanla bu ilgiyi bilimsel bir meraka dönüştürdü.
Eğitim Hayatı ve Edison ile Çatışma
Tesla, Avusturya Graz Politeknik Enstitüsü’nde mühendislik eğitimi aldı. Burada döner manyetik alan kavramını geliştirdi ve alternatif akım (AC) üzerine çalışmalar yapmaya başladı. Ancak yaşamı boyunca sık sık karşılaşacağı bir sorun burada da kendini gösterdi: Yenilikçiliği dönemin teknik imkânlarını aşacak kadar ileri düzeydeydi.
1884’te Amerika’ya göç etti ve Thomas Edison’un laboratuvarında çalışmaya başladı. İkili arasındaki görüş farkı kısa sürede çatışmaya dönüştü. Edison’un doğru akım (DC) sistemine karşın Tesla, AC sisteminin çok daha verimli olduğunu savunuyordu. Tesla, Edison’un verdiği sözü tutmayarak ona vaat ettiği 50.000 doları ödememesi üzerine işten ayrıldı ve kendi yolunu çizmeye karar verdi.
Alternatif Akımın Zaferi
Tesla’nın yıldızı, George Westinghouse ile tanışmasıyla parladı. Westinghouse, Tesla’nın AC sistemine yatırım yaparak Edison’un tekeline meydan okudu. Bu iş birliği, 1893 Chicago Dünya Fuarı’nda meyvesini verdi. Fuar alanı, Tesla’nın AC sistemiyle aydınlatıldı ve tüm dünya onun ne denli büyük bir mucit olduğunu gördü.
Bu zaferin ardından Niagara Şelalesi’ne dünyanın ilk hidroelektrik santrali kurularak Tesla’nın AC sistemi kullanıldı. Bu olay, dünya çapında elektrik dağıtımında bir devrim yarattı.
Görünmeyeni Görebilen Zihin
Tesla yalnızca elektrik mühendisi değil; aynı zamanda vizyoner bir hayalperestti. Radyoyu Marconi’den önce tasarlamış, kablosuz enerji iletimi, uzaktan kumandalı araçlar, yapay yıldırım ve hatta “ölüm ışını” gibi kavramlar üzerinde çalışmıştı.
Colorado Springs’teki laboratuvarında 12 milyon voltluk yapay yıldırımlar üretmiş, uzaktan kumandalı bir tekneyi halka açık bir şekilde sergileyerek büyük hayranlık uyandırmıştı. Ayrıca dünyanın rezonans frekansını ilk hesaplayan kişi olmuş, bu bilgilerle yapay depremler üretmenin teorisini geliştirmişti.
Basit Bir Hayat, Derin Bir Düşünce
Tesla’nın kişisel yaşamı da en az bilimsel hayatı kadar ilginçti. Hiç evlenmedi. Kadınlardan çok icatlarına âşıktı. Kuşlara özel bir ilgisi vardı, özellikle bir güvercine duygusal bağ geliştirdiği bilinir. Otellerde yaşar, her gün aynı rutini takip eder, takıntılı derecede titizdi.
Zamanla maddi sıkıntılar yaşamaya başladı. Kendi zamanının çok ilerisinde olması, pek çok yatırımcının ondan uzak durmasına neden oldu. Hayatı boyunca sayısız patent aldı ancak çok azından maddi kazanç sağladı. Öyle ki hayatının son yıllarını New York’taki bir otel odasında, yalnız ve borç içinde geçirdi.
Bilimin Sessiz Kahramanı
Tesla, 1943 yılında 87 yaşındayken hayata gözlerini yumdu. Geride 300’e yakın patent, binlerce sayfa not ve dünyayı değiştiren bir vizyon bıraktı. Ne yazık ki yaşarken yeterince kıymeti bilinmedi. Marconi’nin radyoyu icat ettiğine inanıldı, Edison’un sistemleri daha çok benimsendi. Oysa bugün kullandığımız elektrik, kablosuz iletişim ve enerji iletim sistemlerinin çoğu Tesla’nın eseridir.
NASA’nın Voyager 1 uzay aracındaki altın plakta Edison değil, Tesla’nın adı geçer. Çünkü insanlık dışına gönderilecek en önemli temsilcilerden biri olarak, bilimin gerçek kahramanı seçilmiştir.
Neden Tesla Hâlâ İlham Veriyor?
Tesla, sadece bilimsel başarılarıyla değil, insanlık için daha iyi bir gelecek hayaliyle de örnek alınması gereken bir figürdür. Onun hayal gücü, sınırsız öğrenme arzusu ve dünyayı dönüştürme tutkusu; bugün hâlâ mühendislerin, girişimcilerin ve bilim insanlarının yolunu aydınlatıyor.
Tesla’nın en büyük gücü, görünenin ötesine geçebilme yeteneğiydi. O, insanlık tarihinin en karanlık gecelerinde bile ışığı görebilen bir vizyonerdi.
Kaynakça
- Petrescu, R.V.V., Aversa, R., Apicella, A., Abu-Lebdeh, T., & Petrescu, F.I.T. (2017). Nikola Tesla. American Journal of Engineering and Applied Sciences, 10(4), 868-877. DOI: 10.3844/ajeassp.2017.868.877
- Larson, E. (2003). The Devil in the White City: Murder, Magic, and Madness at the Fair that Changed America. Crown Publishers.
- Historyrat.wordpress.com. “Lighting the 1893 World’s Fair: The Race to Light the World.” Accessed July 2025.


