İslamiyet’ten önceki Türk toplumlarında devlet ve halk arasındaki ilişkiler “töre“yle düzenlenmiştir.
Törenin temeli Türk geleneklerine dayanmaktadır.
Töreye atfedilen önem o kadar büyüktür ki, etkin hukuk kurallarının konulması ve bunlara eşitlik ve adalet ilkeleri çerçevesinde riayet edilmesi hem kağanın iktidarının, hem de devletin sürekliliği için en önemli koşullar arasında gösterilmiştir.
Bu sebeple de, kaynaklarda törenin çok önemli olduğu, hatta devletten bile önde geldiği, töresini kaybetmiş bir ulusun yok olmuş sayılacağı hatırlatılarak, kağanlardan her zaman töreye uygun davranmaları istenmiştir.
Kağanlar da bunu çok önemli bir görev sayıp, kendilerini her zaman halka karşı sorumlu hissetmişler ve icraatlarıyla ilgili olarak topluma adeta hesap verici açıklamalarda bulunmuşlardır.
Töreye uygun davranmayan veya yönetimde başarı sağlayamayan kağanların görevlerine devam edemedikleri görülmektedir.
Türkler’de yazılı döneme geç geçildiği için yazılı hukuk kuralları gelişmemiştir.
Hukuk alanında töre kurallarının etkili olmasının nedeni, yaşanılan göçebe hayat tarzıdır.
Töre üç ana kaynaktan beslenmiştir. Bunlar; halkın arasında asırların oluşturduğu gelenek ve adetler, Kurultay’ın aldığı kararlar ve hükümdarların buyruklarıdır.
Hukuk‘la ilgili kavram ve bilgileri açıklayacak olursak:
🔷 Yazısız hukuk kurallarına “töre” denir.
🔷 Töreler kurultay kararı ve hakanın isteğine bağlı olarak değiştirilebilir.
🔷 Töreler dört değişmez kuraldan oluşur.
- Könilik: Adalet
- Uzluk: İyilik
- Tüzlük: Eşitlik
- İnsanlık
🔷 Mahkeme başkanına Yargucı (Yargan) denir.
🔷 İdam sadece belirli suçlar için uygulanır.
Adam öldürenler ve zina edenler idam edilirdi.
Hırsızlar da idama mahkûm olur, malları müsadereye tabi tutulurdu. Irza geçmek en büyük suçlardandı.
Vatana ihanet edenlere ve savaş sırasında askerlikten kaçanlara kesinlikle müsaade edilmez, öldürülürlerdi.
Devletin suçlulara bu denli kesin hükümlerle cezalar vermesi kan davalarına engel olmuştur.
Eski Türklerde adlî teşkilata hükümdar başkanlık ediyordu.
Hükümdar adına töre hükümlerini uygulamakla sorumlu yetkilerse yargan ve maiyetindekilere bırakılmıştı.
Atilla’nın kendisine suikast hazırlığındaki kişileri bizzat sorguladığı kayıtlarda geçer.
http://www.derintarih.com/kapak-dosyasi/10-maddede-eski-turkler-nasil-yonetilirdi/
🔷 Hapis cezaları on günü geçmez. (Göçebe yaşam dolayısıyla)
🔷 Bağımsızlığa “Oksızlık” denir.
🔷 Halk ile devletin karşılıklı olarak görevlerini bildiren yazısız sözleşmeye “Tüz” adı verilir.
Bu bilgiler MEB ve Akademik kaynaklar referans kullanılarak hazırlanmıştır.
Görsel Kaynakları: https://pixabay.com/tr/photos/tokmak-açık-artırma-hukuk-çekiç-2492011/ |
Cevap Yok