Harzemşahları Tarihin Sayfalarından Silen Olay: Otrar Faciası (1218)
Düşmanını küçük, kendini üstün görmek belki de yapılabilecek en kötü siyasi hatalardan biri. Bunun en acı örneklerinden birini de Harzemşahlar ile Moğollar arasında yaşanan Otrar Faciası olarak görüyoruz. Sultan’ın kendini büyük, Cengiz Han’ı küçük görmesi, Harzemşahlar’ tarihin tozlu sayfaları arasına gömmüştür.
Olayın Tarafları: Harzemşahlar Hükümdarı Sultan Alaaddin Muhammed ve Moğol İmparatoru Cengiz Han
Ataları Anuş Tigin tarafından kurulan Harzemşahlar, 1097 yılında devletlerinin merkezini Harzemşah yaparak kurulmuşlardır. Kendilerini Büyük Selçukluların varisi olarak görmüş ve buna göre hareket etmişlerdir. En parlak dönemlerini ise Alaeddin Tekiş zamanında yaşamışlardır. Alaaddin Tekiş’in ölümünün ardından tahta çıkan Alaaddin Muhammed zamanında Harzemşahlar artık Türk – İslam dünyasının en önemli devletlerinden biri konumuna gelmişlerdi. Ancak onların geldikleri bu konum, gözlerinin kibirle dolmasına yol açacaktır. Hatta bu kibir onları kör edecek, Moğol tehlikesinin büyüklüğünün farkında varamayacaklardı.
Olayın diğer tarafı olan Moğol İmparatorluğu ise Cengiz Han adı ile bilinen liderleri Temuçin sayesinde Moğolların tek çatı altında toplanmasıyla 1196’da kurulmuştur. Temuçin, yapılan bir toplantıda sonradan Cengiz adını ve Han unvanını almıştır ve o günden sonra tüm dünya onu Cengiz Han olarak tanımıştır. Cengiz Han Döneminde Moğollar öylesine güçlenmiştir ki, Kırgızları ve Karlukları imparatorluklarına dahil etmiş; Çin’i (Tibet’i) dize getirmişlerdir. Gümbür gümbür gelen bu imparator, etrafındaki siyasi birlikten uzak toplulukları fethederek devletin sınırlarını Orta Asya’dan Doğu Avrupa’ya; Horasan’dan Pencap’a dek geniş bir araziye doğru genişletecektir.
Krize Yol Açan Nokta: Çin’in Ele Geçirilmesi
Otrar Faciası’na yol açan mesele, hem Harzemşahların hem de Moğolların gözlerini doğuya, Çin topraklarına dikmiş olmasıdır. Cengiz Han ısrarla Çin’e saldırdı, Çin’in zenginliklerinin tümünü istiyordu. Teslim ol çağrısı yaptığı kaleler eğer Cengiz Han’ın ordusuna boyun eğiyorsa o kalelere dokunmuyor, ancak direniyorlar ise kaleleri yıkıp geçiyordu. En sonunda da Moğollar Pekin’i işgal edip Çin’i fethetmeyi başaracaklardı.
Moğol cephesinde tüm bu zaferler kazanılırken, Harzemşahlar hükümdarı Sultan Alaaddin Muhammed’in Çin’e sefer planları suya düştü. Artık Orta Asya’da Harzemşahlar için gözle görülür bir Moğol tehlikesi vardı. Sultan Alaaddin Muhammed başlarda Cengiz Han’a karşı ılımlı davranmaya çalıştı. Bunu ise bir ticaret anlaşması ile yapmayı hedefliyordu. Cengiz Han ticaret anlaşmasının yararlı olacağını düşünerek bu anlaşmayı kabul etti. 1218 senesinde, büyük bir kervan hazırlayarak, mallarını Harzemşahların başkenti olan Harezm (Gürgenç) şehrine gönderdi.
Düşmanı Küçümsemenin Cezası
Harezm kentine doğru yol alan Moğol kervanı, Ita Valisi İnalcık tarafından durduruldu. Vali İnalcık, kervanın içinde Moğol ajanlarının olduğunu düşünüyordu. Bu düşüncesi o kadar kuvvetliydi ki, kervana saldırmasına yol açtı. Kervandan bazı kişileri idam ettirtti, kervanın tamamına el koydu. Cengiz Han yapacağı bir ticaret anlaşmasının buralara varabileceğini öngörememişti. Beklenmedik bir durumdu. Elçilerini derhal Sultan Alaaddin Muhammed’in huzuruna yolladı. Sultan’dan isteği Vali İnalcık’ın kendisine teslim edilmesi ve doğan zararın tazmin edilmesiydi. Sultan Alaaddin ise Moğol hükümdarı Cengiz Han’ın gücünü azımsıyordu. Kendisinin ve devletinin Moğollardan daha güçlü olduğunu düşünüyor, onların üstesinden gelebileceğine inanıyordu. Bu nedenle fevri bir davranışta bulundu. Cengiz Han’ın gönderdiği Moğol baş elçisinin kellesini uçurttu, diğer elçilerin ise yüzlerini yakıp kelle ile elçileri Cengiz Han’a geri gönderdi. Ancak bu vahşi hareketin bedeli çok ağır olacaktı.
Cengiz Han bu hakareti karşılıksız bırakmayacaktı. 200.000 kişilik ordusuyla beraber Otrar Vadisi’ne geldi. Otrar Faciası olarak tarihe geçen bu olay, korkunç şekilde yaşandı. Cengiz Han tüm askeri gücü ile Otrar’a saldırdı ve beş ay boyunca şehri kuşattı. Bu beş ayın sonunda Vali İnalcık, Moğolların eline esir düştü. Cengiz Han’ın emriyle vali başından kaynar gümüş dökülerek infaz edildi.
Validen Sonra Sıra Sultan’da
Cengiz Han’ın kini dinmemişti. İntikam alması gereken biri daha vardı: Sultan Alaaddin Muhammed. Ordusu ile beraber yönünü Semerkant’a çevirdi. Sultan Alaaddin de savunma için ordusunu Semerkant’a gönderdi. Ancak Cengiz Han, Sultan’ı tongaya düşürmüştü. Büyük bir hızla Cengiz Han ordusu ile Buhara’ya gitti ve bu şehri talan etti. Buhara’yı hızla ele geçirdikten sonra bu kez tekrar Semerkant’a döndü. Sultan Alaaddin’in ordusu, Cengiz Han’ın ordusunun tam iki katı; 400.000 kişiydi. Ancak bu Cengiz Han’ı durdurmaya yetmedi. Moğollar, Harzemşahları adeta ezdi geçti. Semerkant düşmese de, yıkılmış bir şehir olmuştu.
Yenilen Sultan Alaaddin, bir rivayete göre Hazar Denizi’ne doğru kaçmıştır ve oradaki bir adada açlıktan ölmüştür. Celaleddin Harzemşah liderliğinde olan Harzemşahlar ise Anadolu’ya akın etmiştir. Ancak burada da karşılarında Anadolu Selçuklu Devleti vardır. 1230 senesinde Yassıçimen Savaşında Anadolu Selçuklularına mağlup düşerek, Harzemşahlar tarih sahnesinden silinmişlerdir.
Kapak Görseli: https://tr.wikipedia.org/wiki/Dosya:Mural_of_siege_warfare,_Genghis_Khan_Exhibit,_Tech_Museum_San_Jose,_2010.jpg