Tarih Dersleri

Kabileden Devlete

Sevgili arkadaşlar, bugünkü dersimizde insanlık tarihinin en önemli dönüm noktalarından birini, yani “Kabileden Devlete” geçiş sürecini inceleyeceğiz. Bu süreç, insanların avcı-toplayıcı yaşam tarzından yerleşik hayata geçişiyle başlayan ve günümüz modern devletlerinin temellerini atan uzun bir yolculuktur. Peki, bu yolculuk nasıl başladı? İnsanlar nasıl oldu da küçük kabileler halinde yaşamaktan, büyük devletler ve imparatorluklar kurmaya geçti?

  • Tarım Devrimi ile birlikte insanlar yerleşik hayata geçti ve üretim faaliyetlerine başladı. Bu durum, toplumların siyasi organizasyonlarında köklü değişimlere yol açtı.
  • Kabileler, aynı atadan gelen ve birbirine kan bağıyla bağlı büyük insan topluluklarıdır. Nüfusun artmasıyla birlikte insanlar, bir düzene ve bu düzeni sağlayacak bir güce ihtiyaç duydu. Bu güç, devlet olarak adlandırıldı.
  • Devlet, belli bir coğrafya üzerinde yaşayan insanları yönetme hakkına ve şiddet kullanma tekeline sahip bir örgütlenme olarak tanımlanabilir.
  • Monarşi: Tek kişinin genelin yararını gözettiği yönetim anlayışıdır. Krallık, imparatorluk, padişahlık gibi düzenlerde monarşik bir anlayış hâkimdir. Mutlak monarşi, monarşinin katı halidir.
  • Demokrasi: Çoğunluğun sınıfsal çıkarını gözeten yönetim. İlk Çağ’da yurttaş olma hakkına sahip elit bir sınıfın yönetime katıldığı bir anlayıştır. Eski Yunan ve Roma’da uygulanmıştır.
  • Cumhuriyet: Çoğunluğun genelin yararını gözettiği yönetim. Ülkeyi yönetenlerin seçim ilkesine göre belirlendiği yönetim şeklidir. Roma uygarlığında bir dönem cumhuriyet rejimi uygulanmıştır.
  • Aristokrasi: Azınlığın genelin yararını gözettiği yönetim anlayışıdır. Soyluların yönetme hakkına sahip olduğu bir sistemdir. Eski Yunan ve Roma’da görülür.
  • Oligarşi: Azınlığın sınıfsal çıkarını gözeten yönetim. Birkaç kişinin yönetme hakkına sahip olduğu bir sistemdir. Yunan şehir devletlerinde uygulanmıştır.
  • Tiranlık: Tek kişinin kişisel çıkarını gözeten yönetim. Eski Yunan’da iktidarı mevcut yasalara aykırı bir biçimde ele geçirme ve baskıcı bir biçimde hüküm sürme anlayışıdır.
  • Teokrasi: Tüm yönetim işlerinin dinî esaslar çerçevesinde şekillendiği sistemdir.
  • Meşrutiyet: Hükümdarlıkla yönetilen bir ülkede, hükümdarlığın yanında meclisin de var olduğu yönetim biçimidir.
  • Meşruiyet, toplum tarafından kabul görülme, yasaya, töreye uygunluk anlamına gelir.
  • İlk Çağ uygarlıklarında iktidar, gücünü ilahi ve dinî bir temele dayandırarak meşrulaştırmaya çalışmıştır. Krallar, kendilerini tanrıların yeryüzündeki temsilcisi olarak görmüşlerdir.
  • Babillerde Kral Hammurabi ve Roma İmparatorluğu’nda Sezar, meşruiyetlerini tanrıdan çok orduya dayandırmışlardır.
  • Mısır’da firavunlar, ilk zamanlarda güçlerini tanrıdan aldıklarını iddia etmişler, daha sonra kendilerinin de tanrı olduğunu söyleyerek iktidarlarını meşrulaştırmaya çalışmışlardır.
  • Eski Yunan ve Roma uygarlıklarında aristokratik anlayışa göre iktidarı elinde bulunduran sınıf, kendilerinin seçilmiş ve üstün ırka mensup olduklarını iddia etmiştir.
  • Mezopotamya’da Sümerler, tarımsal faaliyetlerin etkisiyle şehir devletleri (site) şeklinde örgütlenmiştir.
  • Eski Yunan ve İyon medeniyetleri, engebeli coğrafyaları nedeniyle merkezî otoritenin güçlü olduğu bir krallık kuramamış, polis adı verilen şehir devletleri ortaya çıkmıştır.
  • Hititler, Frigyalılar ve Urartular, İç Anadolu’da teokratik monarşi ile yönetilmiştir.
  • Persler, geniş toprakları yönetmek için satraplık (eyalet) sistemini kurmuş ve posta teşkilatı oluşturmuştur.
  • Mısırlılar, ilk zamanlarda nom adı verilen şehir devletleri şeklinde örgütlenmiş, daha sonra Kral Menes zamanında tek bir krallık haline gelmiştir.
  • Yazının icadından önce yazısız, gelenek ve adetlere bağlı bir hukuk anlayışı mevcuttu. Yazının icadından sonra yazılı hukuk anlayışı gelişti.
  • Orta Asya Türklerinde sözlü hukuk (Töre) kültürü devam etmiştir.
  • Urgakina Kanunları: Sümerlerdeki Lagaş şehir devletinin başına geçen Urgakina tarafından hazırlanan bu kanunlar, dünya tarihinin en eski yazılı kanunlarıdır. Mülkiyet ve aile hukuku esaslarına yer verilmiştir.
  • Hammurabi Kanunları: Babil kralı Hammurabi tarafından hazırlatılan ve 282 maddeden oluşan bu kanunlar, kısasa kısas esasına dayanır. Tarihin ilk en sert kanunlarıdır.
  • Hitit Hukuku: İlk Çağ’daki diğer kanunlara göre daha insancıl olan Hitit kanunlarında ölüm cezaları yerine maddi cezalar vardır. Anadolu’nun ilk medeni kanunlarıdır.
  • Tevrat Hukuku: İbranilerin kanunları, Museviliğin esasları etrafında şekillenmiştir. Hz. Musa’ya indirildiğine inanılan “On Emir”, İbrani hukukunun temelini oluşturur.
image 31
Kral Hammurabi güneş tanrısı Şamaş’ın tahtının önünde Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Hammurabi_Kanunları#/media/Dosya:F0182_Louvre_Code_Hammourabi_Bas-relief_Sb8_rwk.jpg

Sınav Notları

  • Tarım Devrimi, yerleşik hayata geçişi ve devlet anlayışının ortaya çıkışını hızlandırmıştır.
  • Monarşi, demokrasi, cumhuriyet, aristokrasi, oligarşi ve tiranlık, İlk Çağ’da görülen başlıca yönetim şekilleridir.
  • Meşruiyet, iktidarın toplum tarafından kabul görmesidir ve genellikle dinî temellere dayandırılmıştır.
  • Coğrafya, devletlerin siyasi, ekonomik ve askerî yapılarını belirleyen en önemli unsurdur.
  • Hammurabi Kanunları, tarihin ilk yazılı ve en sert kanunlarıdır. Hitit Hukuku ise daha insancıl bir yaklaşım sergiler.
UygarlıkYönetim BirimiÖnemli Kanunlar
SümerlerSiteUrgakina Kanunları
MısırNom
PerslerSatraplık
Yunan ve İyonyaPolis
BabilHammurabi Kanunları
HititlerHitit Hukuku
İbranilerTevrat Hukuku (On Emir)

Bu bilgiler MEB ve Akademik kaynaklar referans kullanılarak hazırlanmıştır.


casino siteleri mobil casino siteleri en iyi casino siteleri yeni casino siteleri evden eve nakliyat

Abonelerimiz Arasına Katıl

Sitemize abone olarak en son ders ve yazılardan haberdar olabilirsiniz.

Abone Olduğunuz İçin Teşekkürler...

Bir şeyler ters gitti :(